9 Şubat 2014 Pazar

Ağlayasım geldi

Pijamalarımı giyip, çayımı da yanıma aldıktan sonra, uykudan önce biraz keyif yaparım dedim. Çayla ne kadar keyif yapılırsa artık. Dizime de laptopumu aldıktan sonra sayfalar arasında dolaşmaya başladım. Başladım ama aklımda da bin bir tilki dolaşmakta. Neden bin bir acaba. On tanesi bile benim aklıma yetebilir oysa.
Tilkilerden birincisi yüksek sesle bağırdı.
Ne halt edeceksin şimdi.
Üçyüzellinci tilki de aynı anda bağırmaya başladı.
Çek kapıyı çık git, kimseye de bir şey söyleme.
İkiyüzyirmisekizinci tilki can evimden vurdu.
Cebinde paran mı var ?
Elliyedinci tilki atladı hemen.
Salaklık parayla mı ? Tüm paranı başkasına vermenin ne alemi vardı.
Dokuzyüzdoksandokuzuncu tilki sinirle bağırdı.
Ölmeden önce tüm paranı ye bence. Kimseye bir şey kalmasın.
Tam binbirinci tilki söze başlamıştı ki kapı çaldı. Önce tek bir tık. Bu saatte kim olabilir derken ikinci tık , arkasından tık tık tık. Kim geldi acaba bu saatte diye diye kapıya yöneldim, terliklerimi sürüye sürüye.
Açayım mı ?
Peki.
Kapıyı açtım.


Ağlayasım  gelmiş.

4 yorum:

  1. heeey ama keyfin yok yani öle mi. seni görmek ne güzel oldu. kaybolmasanaaaa. uğrasanaaaa :)

    açma kapıyı onaaa hemen gitsiin :)

    YanıtlaSil
  2. Gitti gitti . :)kovdum gitti.
    Teşekür ederim, uğrarım ara sıra :)

    YanıtlaSil