Mumlar vardı yerlerde minicik. Her yer karanlıktı. Geç girmiştim salona. Boş bulduğum koltuğa oturdum. Grup halinde gelmiştik oysa. Koltuklarımız yan yana olmalıydı ama ben ayrı düşmüştüm sürüden. Şimdi beni kurt mu kapacaktı ? Adın anons edildiğinde alkış yükseldi salonda. Çok da iyi oldu. Yoksa yanımdaki kalbimin sesini duyacaktı. Alkıştan önce ben arka koltuktakinin sesini duydum. " Bu da kimmiş bakalım. " Diyemedim ki "o benim çok şeyim.. "
Mum ışıkları içinde geldin sahneye. Sonra ışıklar yandı. Tüm salonun ışıkları yanmalı. Öyle seversin. Performansın sona erdiğinde salonu selamlamaya başladın. Orta sıralarda bizim grubu gördün, tepkisiz gözlerin o anda çatılan kaşlarınla verdi tepkisini. Ben yoktum grupta. Asık yüzünle salona göz gezdirip beni aramaya başladın. Güldüğündeyse yine gözün değmişti gözüme. İşaret parmağım dudaklarıma dokundu ve yüreğimin en derin yerinden yolladı sana selamımı.