3 Ocak 2013 Perşembe

Gelir miydin ?

Sen bilmesen de , ben her gece yanağına bir buse kondurdum uyumadan önce. Ve her sabah sana söyledim şarkılarımı. Bilseydin gelir miydin ?

2 Ocak 2013 Çarşamba

İçimin sıkıntısı

İçimi sıkan şeyin ne olduğunu düşünüyordum. Her şey yolunda görünüyordu ama ben sıkılıyordum. O kadar çok sıkıldım ki, yazarsam bulurum belki sebebini diye yazmaya başladım.

Kalbim mi kırık benim. Hayır değil.
Üzüntüm mü var. Hayır değil.
Gelecek kaygım mı var. Evet biraz.
Geçmişe ait sıkıntım mı var. Hayır yok.
Hava mı kötü, o mu sıkıyor canımı. Belki biraz.
Maddi kaygımı. Hayır değil.
Evet belki.
Hayır değil.
Evet belki.
Hayır değil.
...
...
...
...
...
İçimi sıkan şeyin ne olduğunu düşünüyordum. Her şey yolunda görünüyordu ama ben hala sıkılıyordum. Yazdim, yazdım,yazdım.. Bulamadım. İçimin sıkıntısını sıkmaya karar verdim sonunda. Ben onu sıkarsam belki sıkılıp gider.
,,,,,
,,,
İçimin sıkıntısını sıkmaya gidiyorum şimdi.

1 Ocak 2013 Salı

23:45

Saat 23:45 de gördüm seni. Biraz yorgundun. Sadece on beş dakika kalmıştı yeni bir yıla adım atmaya. Gözlerin kapanıyordu sanki. Bitse de gitsek modunda gibiydin. Seni görmek ne güzeldi o dakikalarda bir bilsen. İhtimal vermemiştim hiç, bir kaç gece önce verdiğin sözü tutacağına inanamamıştım. Oysa karşımdaydın işte. Göz göze geldik. Her ikimizde suskun sadece birbirimize bakıyorduk. İlk cümle senden geldi.

En kıymetli şarap yıllanmış olandır.

Arkanı dönüp giderken sen, ben sadece gülümseyebildim. Sen kaybolduğunda, benim cümlem gecenin karanlığına, yılın son dakikalarına ve patlayan havai fişeklerin sesine karıştı, boşlukta yankılandı.

Güle güle aşkım.