19 Eylül 2012 Çarşamba

Çünkü

Yakışmıyor gözlerime yaş biliyorum. Ama ağlıyorum. Çünkü özledim. Çünkü ....

15 Eylül 2012 Cumartesi

Dayanamam

Ben seni unuturum ama sen beni unutamazsın demiştin. Belki de doğru söylüyordun. Bugün büyük heycanla okuduğum kitabın sayfalarında yine çıktın karşıma. İstesem de istemesem de sen hep çıktın karşıma. Bundan onlarca yıl önce yazmış bizi yazar. Bunu farkettiğim an titredim ! Sonunu merak ettim. Hemen son sayfaları okumaya başladım. O an anladım bu kitabı okumaya devam edemeyeceğimi. Kapatıp rafa kaldırdım. Her aynı hikaye aynı bitmez dimi ? Sen ölürsen dayanamam !!!

11 Eylül 2012 Salı

Har vur harman savur, sonra da otur ağla

Ne yapmaya çalışıyor bu insancıklar. Kendi geleceği olan ormanları yakıyorlar. Kendi geleceği olan suları kirletiyorlar. Kendi geleceği olan ahlaki değerleri yok ediyorlar. Har vurup harman savuruyorlar herşeyi. El insaf yahu. Biraz tasarruf. Geleceğe tasarruf. Bir umursamaz durum " ne kadar yaşayacağım belli mi, benden sonra ne olursa olsun ". O zaman bu çocuklar neden geliyor dünyaya. Ya temiz ve güzel bir dünya bırak ya da doğurma. Ayyy sıkıldım sıkıldımmmm. Bu boşvermişliklerden çok sıkıldım. Kimseye bir şey de diyemiyorsun. Çekip vuruveriyor alimallah. İşte yazasım geliverdi bunları bir anda. Ben sütten çıkmış ak kaşığım. Hiç birini yapmıyorum.!!

6 Eylül 2012 Perşembe

Çaresiz

Gün ağır , yüreğim yangın yeri. Susup susupta biriktirdiklerim. Çaresi olmayan üzüldüklerim. Hangi yana baksam ateş. Kime baksam barut. Gülmüyor yüzüm, ağlıyor gözüm ve çaresiz özüm.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Aseton

Yazmaya başlayınca içimdeki sözler tıkandı. Hani taşıyordu ya içimde birşeyler. Nereye gittiler o kelimeler. Hep öyle olur zaten. Birşeyi elde edene kadardır. İçimi bir kaç kez boşalttım ya, tatmin oldu ruhum. Şimdi kelimeler suskun, cümleler yalnız. Aşkta da durum böyle değil mi? Elde edene kadardır herşey, sonra bir bakarsın aşk uçmuş gitmiş aseton misali. Ölecek olursun yokluğunda ama ölmezsin, varlığı öldürür bazen yokluğundan çok. Nerde kalır o ölümler, o geceler boyu düşünülenler, özlenenler, mücadele edilenler. Nerde kalır o amansız ,iç yakan hasret. Sarı bir leke kalır sadece parmaklarında geriye, tüketilen sigaraların parmakta bıraktığı sapsarı bir leke. Her dumanın tütüşünde o vardır da, sigara bittiğinde hepsi yok olur. Bakakalırsın yaptığın şapşallıklara ardından.Parmaklarını burnuna götürürsün, koklarsın acının,sevdanın, terkedilmişliğin,hasretin acı kokusunu. Aşk öyledir yaaa, herşey bir aseton gibi uçar gider bir gün. !!!!!